"Rüzgârlar eserdi tepede her dil. Her dilden eserdi rüzgâr, her dilden şarkılar söylerdi. Masallar anlatırdı her birine, bazen coşardı; çocuklaşırdı bazen. Eserdi de yaman, incitmezdi dalını hiçbirinin; okşayışı sevgi şiddetinde. Gece daha farklı dillenirdi tepe, gök dillenirdi. Gece, ay ışığında beyaz düşlere dillenirdi.
Kasabanın Hikâyesi'nden Alıntı
Kasabanın kuşları gökyüzünü terk etmiş, gölün suyu çekilmekte, balıklar ortadan kaybolmuştur. İnekleri kasabanın sütten kesilmiş, horozları ötmez olmuş ve kasabada hiç bir erkek çocuğu doğmaz olmuştur.
Çam fidanının hikâyesi, lanetin başlangıcı büyük yangını, o büyük bekleyişi ve umudu hikâye eder.
Muzaffer Bayram
Girne, KKTC